Pages

Friday, February 10, 2012

Are We Heroes Yet?"

         Dota isimli oyunu duydunuz mu bilmem. Uzun ismiyle "Defence of the Ancients" Warcraft 3 editörü kullanılarak, bizzat kullanıcılar tarafından oyunun kendi motoru üzerinden üretilmiş bir mod. Ancak başarısı Blizzard desteğini arkasında bulunduran Warcraft 3' ü kısa sürede gölgede bıraktı. Oyun severler tarafından nerdeyse 9 yıldır aralıksız oynanıyor ve geliştiriliyor. Şüphesiz bunda oyunun 2000'li yılların sistemlerine göre hazırlanmış, dolayısıyla geniş bir kitlece bilgisayarları yormadan çalıştırılabilir olmasının payı var. Ama durumu bu şekilde basite indirgemek olmaz. Oyunun on kişi ile oynanması, takım bazlı bir strateji oyunu olması ve stratejiyi de insanı yormayan ve bıktırmayan tek kişilik bir aksiyon mantığı üzerinden uygulaması başarının temel sırrı. Oyuncular bunu seviyor, bağımlı hale geliyorlar, yoksa futbol denen şeyin yüzyıllardır sıkmamış olmasını nasıl açıklardık?
          Neyse, bir animatörün blogundasınız ve konumuz Dota oyunun oynanış biçimi değil. Konu oyunun sanatla ilişkisi. Bilmiyorsanız söyleyeyim, DOTA'nın hakları yakın geçmişte oyun dünyasının en yenilikçi firması "Valve" a geçti ve Valve ondan 2012'nin sistemlerinin tüm avantajlarını kullanan yeni bir şaheser çıkartmak üzere. Valve belli ki Dota 2'den oldukça umutlu, çünkü yakın zamanda 1.600.000$  ödülü oyunun BETA'sı üstünden bir turnuva ile dağıttı. Aslına bakarsanız akıllıca bir reklam stratejisi, çünkü DOTA'nın gösterişli efektler ile süper sinematiklere sahip diğer oyunlara karşı bilindik reklam stratejileriyle bir avantaj elde etmesi zor. Bunun yerine olası reklam giderleriyle herkesin konuşacağı bir turnuva finanse edip dikkatleri çekmek daha zekice. Ki bunu da başardılar. Yakın arkadaşlarıla birlikte favori takımlarımızı seçip (benimki Na'vi idi) Dünya Kupası izler gibi turnuva izledik. Üstelik hiçbirimizin Dota'ya öyle abartılacak bir düşkünlüğü yokken. Gelecekte spor ve olimpiyat anlayışının yeniden biçimleneceğini öngörmek zor değil.

     
    Sanat kısmına halen gelmediğimi farkettim, geliyorum. Uzun zamandan beri terkettiğim çizgi roman okuma alışkanlığım son aylarda Yiğit isimli arkadaşımın blogu ve sohbetlerimiz üzerinden sıkı tavsiyeleriyle yeniden canlandı. Halen iyi bir okur olduğumu söyleyemem, bu konuda gerçekten görselliğe çok takılıyorum. Biliyorum sırf bu sebepten hayatta kaçırdığım sayısız fırsat var. (sadece çizgi romandan bahsetmiyorum, estetik ve güzelliğe takıntım gerçekten hastalık derecesinde) Neyse, Valve firmasının Dota 2'yi tanıtma stratejilerinden bir tanesi de oyuna bir hikaye yaratıp onu çizgi romanlaştırmak oldu.   Bu kısımda da Jim Murray' e başvurdular. Jim Murray yaklaşık 17 yıldır profesyonel ilüstrasyon dünyasının içinde, kariyerinin büyük kısmını magic card tasarımıyla geçirmiş bir çizer. Tasarımlarında genellikle dijital işlerden kaçınmasına rağmen çoğunlukla zaman baskısı altında olduğundan çizimlerini bilgisayarda tamamlamak zorunda kalıyor. 
Are We Heroes Yet: Türkçe haliyle
çok yakında burada.

           Ama inanın dert değil. Dota 2 oyununa bir dünya yaratılması gayesinin ilk meyvelerinden "Are We Heroes Yet" i türkçeleştirirken, Jim Murray bu gerçekçi tablo etkisini nasıl vermiş olabilir diye defalarca detaylara daldım gittim. Abartmıyorum, Juanjo Guarnido'nun  meşhur "Black Sad" inden beri bir çizgi romanda bu kadar güzel işçiliğe rastlamadım. Her ne kadar Guarnido' nun desen kalemi, figürleri dinamik açıdan yanına yaklaşılamaz olsa da, Jim Murray de her bir karesine ve detaylarına ilüstrasyon derecesinde özenmiş olmasıyla gönlümü fethetti. Çizer hakkında daha fazla yazmak isterdim ancak herşey gibi yazının da kısası makbuldür, belki başka sefere. Zaten gerisini çizgi romana göz attığınızda kendiniz değerlendirirsiniz. Hah hikaye mi? Eh onun çok çekici bir yanı olmadığını itiraf etmeliyim.
Ama bunu da bitmiş işe hikaye uydurmanın ceremesi diye düşünün.



----------------------
               You must have heard about Defence of the Ancients (DOTA). It's a user edited mod using the old Warcraft 3 engine. But by a surprise it became more popular than the game itself. The game is being played for almost 9 years and it still is being played by a variety of players, thanks to the creators who updated it quite often with new characters and artifacts. The fact that the game became so popular might also be the result of low system requirements. And now it's time to benefit from the latest hardwares to create powerful visual FX, which the game lacked for a decade.
                 Anyway, i am not going to talk about the game itself, rather than that i want to talk about the fantastic art of it. Since Valve, one of the most innovative game companies owned the rights of DOTA 2, they decided to create a comic about the game. So it will let people to understand the lore of the game, and possibly get them more attracted to it. Well Valve cooparated with Jim Murray, the great Magic Cards illustrator to create the 49 pages comic novel of the game. If you haven't had a look yet, Oh! how great the illustrations are. When i saw the hight quality textures, the details, the masterpiece like panels, my jaw hit the floor.  The last time i had that kind of effect, was when i saw Guarnido's Black Sad. Even though i like the quality of art this much, i can't say the story had the same effect on me. But i assume that to deform a finished story without breaking the old one, must be pretty hard compared to creating a new and fresh one. That must be the only reason the story isn't as effective as the art.
Anyway, Turkish translation of  Are We Heroes Yet,  is almost completed after 4 days of serious work, and i am sure it's going to be the most delicious eye-candy that the local gamers ever had.

No comments: